Fırat: Bizim Asıl Sermayemiz, İnancımızdır!
Malatyalı İş İnsanı Köşe Yazarı Ali Fırat: 'Özümüze Dönmeliyiz, Helal Kazancı ve Kul Hakkını Unutmayalım'
Malatya'nın önde gelen iş insanlarından Şehrin Güçlü Kalemi ve Köşe Yazarlarından Ali Fırat, sadece ekonomik değil, manevi değerlere de vurgu yaptı. “Özümüze dönmeliyiz” sözleriyle dikkat çeken Fırat, İslam’ın ticaret ve çalışma ahlakı üzerindeki öğretilerini hatırlatarak, helal kazancın ve kul hakkına riayetin önemine değindi.
Yunus süresi 100: Oysa Allah'ın izni olmadan hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri üzerine mânevî pislikler yağdırır.
Kendin ol, ama kalbin başkalarının mutluluğuna da yer versin. Hayat kısa, dünya fani. Kazandıklarımız değil, ardımızda bıraktığımız izdir kıymetli olan.
Selam olsun samimiyetle ekmeğini bölüşen tüm Dostlara. Selam olsun samimiyetle başkasının derdini dert edinen konu komşuya, dosta, kardeşlerime.
Şu samimiyet, ne kadar büyülü bir duygu öyle değil mi? Adeta şifalı bir ilaç veyahut ölümsüz bir iksir gibi.
ÖZÜMÜZE dönmediğimiz sürece mutlu olamayız sonra niye depremler oldu niye ağaçlar kurudu deriz hiç kimse kendinde hata görmez ÖZÜMÜZE Dönmediğimiz sürece hep mutsuz olacak.
Çevrenizde ne kadar mutsuz insanlar Varsa hepsi şükürsüzler oysa şükür en büyük Nimettir ALLAH Samimi şükür Eden kulunu çok sever darda da zorda bırakmaz.
Ali Fırat, modern dünyanın hızla tüketen ve unutan bir toplum haline geldiğini belirterek, “Bizim asıl sermayemiz, inancımızdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ticarette dürüstlüğü ve adaleti esas almıştır. Biz de ticaretimizi bu ahlaka göre yürütmek zorundayız. Kul hakkı gözetilmeden yapılan her iş, dünya malı olsa da ahiret hesabında ağır gelir,” dedi.
"HELAL LOKMA, TEMİZ TİCARET"
İş dünyasında ahlaki çöküş yaşandığına dikkat çeken Ali Fırat, “Bugün herkes daha çok kazanmanın peşinde ama bu kazanç helal mi, haram mı; buna bakan kalmadı. Halbuki dinimizde bir lokma haramla koca bir servetin değeri yoktur. Biz özümüze dönmeli, kazancımızı temiz tutmalıyız,” ifadelerini kullandı.
Fırat, zenginliğin bir sınav olduğuna da değinerek, Müslüman iş insanlarının zekât ve sadaka gibi sorumluluklarını unutmaması gerektiğini belirtti. “Mal da Allah’ın, mülk de Allah’ın. Biz sadece emanetçisiyiz. Paylaşmadan, yardımlaşmadan bereket olmaz,” dedi.
SAMİMİYETİ VE DÜRÜSTLÜĞÜ İLKE EDİNMELİ
İş İnsanı Fırat: Gerek bireysel gerekse toplumsal düzeyde kurulan tüm insan ilişkilerinde içtenliği ilke edinmeli ve bunu zihinlere yerleştirmeliyiz.
7'den 70'e herkesin mutlu bir hayat yaşamasının kilit noktası burasıdır, aksi takdirde hayatta başarısız oluruz. Hayata olgun gözle bakan bir insan olarak size şu hususta garanti verebilirim: Samimi olmayan tüm ilişkiler zoraki bir bitişe mahkûmdur, bu, böyle biline!
Ömrüm boyunca samimiyetsiz ilişkiler üzerine kurulan bir düzenin, mutlaka devrildiğini ve büyük bir fiyasko ile sonuçlandığını gördüm ve görüyoruz.
“İŞ AHLAKI İMANLA BAŞLAR”
Genç girişimcilere de seslenen Fırat, “Kariyer hedefleriniz olsun ama vicdanınız da olsun. İşinizi Allah rızası için yaparsanız hem dünyanız hem ahiretiniz mamur olur. İman, işin başıdır. Dürüstlük, adalet, helal kazanç ise temel taşlarıdır,” şeklinde konuştu.
Fırat’ın bu açıklamaları, iş dünyasında sadece maddi değil, manevi sorumlulukların da yeniden gündeme gelmesi gerektiğini gösterdi.
Bakmadan Geçme
