• Haberler
  • Genel
  • Yaylalar Korunmalı: Eskiden İnsanlarla Doluydu, Şimdi Yaban Hayvanlarla

Yaylalar Korunmalı: Eskiden İnsanlarla Doluydu, Şimdi Yaban Hayvanlarla

Eskiden yaylalar insanlarla dolup taşardı. İnsanların varlığı nedeniyle yabanî hayvanlar bu alanlara yaklaşamazdı.

Hamit KİRAZ'ın Kaleminden…

       Eskiden yaylalar insanlarla dolup taşardı. İnsanların varlığı nedeniyle yabanî hayvanlar bu alanlara yaklaşamazdı. O kadar az görünürlerdi ki birçoğunun ismini dahi bilmez, tanımazdık.

      Bugün ise tam tersi bir tabloyla karşı karşıyayız. İnsanlar artık yabanî hayvan korkusuyla yaylalara, dağlara, bağa, bahçeye gidemiyor. Yaylaları ayılar, domuzlar ve yılanlar sarmış durumda.

       Bu hayvanlar insanların yaşamını zorlaştırıyor. Yılanlar korkutucu; bazı türleri zehirli ve tehlikeli. Domuzlar, ekili alanlara ciddi zarar veriyor, sebze ve meyve tarlalarını talan ediyor. Ayılar ise en çok bal arılarına zarar veriyor.

       Elbette her canlının yaşam hakkı vardır. Biz hayvanların doğal alanlarına karışmak istemiyoruz. Ancak onların da insanların yaşam alanlarına zarar vermemesi gerekir.

Bir Yılan Hikâyesi

Yılanlarla ilgili anlatılan çok sayıda hikâye vardır. İşte onlardan biri:

Bir gün yılan ile tilki bir dere kenarında karşılaşır. Yılan karşıya geçmek ister ama yüzme bilmez. Tilki yardım etmeyi teklif eder:

— "Sırtıma bin, seni geçireyim," der.

Yılan tilkinin sırtına biner. Tam dereyi geçerken yılan,
— "Seni boğacağım," der.

Tilki hemen kurnazlık yapar:
— "Yılan kardeş, madem beni yiyeceksin, o güzel yüzünü bir öpeyim, hasret bende kalmasın," der.

Yılan başını uzatır. Tilki o anda yılanın başını yakalar, onu boğar ve kenara atar:

— "İşte arkadaş dediğin böyle olur: Düzgün ve düp düz olur."

“YERE DÜŞEN, TEKRAR YERE ELİNİ ATARAK KALKAR.”

         Yani, düştüğümüz yerden kalkmak bizim elimizde. Yabanî hayvanların yaylalara yerleşmesinin asıl sebebi, insanların üretimi bırakması ve bu toprakları boş bırakmasıdır.

            Büyüklerimiz şöyle derdi:“ Mecbur kalıp yazıda yatarsanız, işlenmiş tarlada kalın. Çünkü yılan, sürülmüş toprakta barınmaz.”

ASIL MESELE: ÜRETİME DÖNMEK

          Meselemiz hayvanlarla değil. Asıl meselemiz, yaylalarda yeniden üretim yapabilmek. Devlet desteğiyle arıcılık, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık projeleri geliştirilmeli. Tarıma uygun alanlar yeniden üretime açılmalı.

Talep ve Önerilerimiz:

Yayla ve meralar için ıslah projeleri hazırlanmalı.

Yol, su, elektrik, barınma gibi altyapı destekleri sağlanmalı.

Arıcılık, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan köylüler faizsiz krediler ve hibe teşvikleriyle desteklenmeli.

Uygun bölgelere süt mandıraları, süt toplama tankları, soğuk hava depoları yapılmalı.

Üretim odaklı tarım alanları oluşturulmalı ve zirai ağaçlandırma projeleri desteklenmeli.

Bu tür üretim politikalarıyla hem köyler yeniden canlanır, hem de ülkemiz kazanır.

Not: Malatya’da küçükbaş hayvancılığın gelişmesi ve teşviklerin sağlanması konusunda büyük emek veren Birlik Başkanımıza gönülden teşekkür ederim.
 

Bakmadan Geçme

Malatya Derin Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!