Akademisyen Bilal Yalçıner'in 10. Kitabı Yayınlandı

            Sağlık, insan hayatının en değerli hazinesidir. Bedenin direnci, zihnin dinginliği ve ruhun huzuru bir bütün olarak düşünüldüğünde, modern tıbbın yanında tamamlayıcı terapilerin önemi her geçen gün daha fazla anlaşılmaktadır.

         Bu noktada Türkiye’nin sayılı refleksoloji uzmanlarından, aynı zamanda akademisyen kimliğiyle tanınan Bilal Yalçıner, yeni eseriyle bir kez daha dikkatleri üzerine çekiyor. “Refleksoloji Terapi Alanındaki İmmün Sistem ve Metabolik Rahatsızlıklarda Refleksoloji Terapi Uygulamaları” başlıklı 10 Kitabı Yalçıner’in 28 yıllık bilgi birikimi ve sahadaki uygulama tecrübelerinin bir özeti niteliğinde.

Bu Habere de Bak

Dik Durmak, Adam Olmak!

         Ve şimdi, bu uzun yolculuğun doruk noktasında 10. kitabı ile karşımızda“ Refleksoloji Terapi Alanındaki İmmün Sistem ve Metabolik Rahatsızlıklarda Refleksoloji Terapi Uygulamaları”

          Bir ömrün en değerli hazinesi, geride bırakılan izlerdir. Kimileri bu izi taşla, kimileri kelamla, kimileri de ilimle bırakır. Türkiye’de refleksoloji alanında sayılı isimlerden biri olan akademisyen Bilal Yalçıner, bu izleri kitapların sayfalarında kalıcı hale getiren bir isimdir. Onun kaleminden çıkan her eser, yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bir tecrübenin, bir felsefenin ve bir adanmışlığın dışa vurumudur.

REFLEKSOLOJİ: KADİM DOKUNUŞUN MODERN YORUMU

           Refleksoloji, binlerce yıllık bir terapötik mirasın modern dünyaya taşınmış halidir. Ayak tabanındaki noktaların bedendeki organlarla kurduğu bağ, sadece biyolojik bir gerçek değil; aynı zamanda insanın kendisiyle kurduğu ilişkiyi simgeler. Bu dokunuşlarda saklı olan şey, bedeni uyandırmanın ötesinde, ruhu ve zihni de dengelemektir.

         Akademisyen Bilal Yalçıner, yeni kitabında refleksolojiyi yalnızca bir teknik değil, bedenle evren arasında kurulmuş kadim bir diyalog olarak ele alıyor. Özellikle bağışıklık sistemi ve metabolizma üzerine yoğunlaşarak, modern yaşamın yıprattığı en temel dengelere ışık tutuyor.

          Kitapta, bağışıklık sistemi ve metabolik rahatsızlıkların refleksolojiyle desteklenmesine yönelik kapsamlı bilgiler yer alıyor. Uzun yıllara dayanan vaka örnekleri ve sahadan edinilmiş deneyimler de eserin bilimsel değerini artırıyor.

İMMÜN SİSTEM VE METABOLİZMA: YAŞAMIN KALBİ

          Bağışıklık sistemi, insanı görünmeyen düşmanlara karşı ayakta tutan bir kale; metabolizma ise yaşamın ritmini belirleyen içsel saat gibidir. Ne var ki çağımızın stresi, kirli beslenme alışkanlıkları ve durağan yaşam biçimleri bu iki sistemi de kuşatmış durumda.

           İşte Akademisyen Yalçıner’in eseri, tam bu noktada devreye giriyor: Refleksolojiyi bağışıklık sisteminin direncini artıran, metabolik rahatsızlıkların yükünü hafifleten bir tamamlayıcı yol olarak sunuyor. Üstelik bunu yalnızca teorik bilgilerle değil; yılların deneyiminden süzülen vaka örnekleriyle destekliyor.

AKADEMİSYEN KİMLİĞİYLE USTALIĞIN HARMANI

          Kocaeli’nde Kendi Kliniğinde özel ekibiyle hizmet veren Bilal Yalçıner’i farklı kılan şey, refleksolojiyi salt bir el becerisi olarak değil; bilimsel disiplinle ele alınması gereken bir alan olarak görmesidir. Onun satırlarında hem akademik titizlik hem de sahadaki usta ellerin tecrübesi hissedilir.

             Bu kitapta da aynı özen vardır: Bir yanda modern tıbbın verileri, diğer yanda kadim terapötik bilgeliğin izleri… Bu ikisini buluşturan şey ise Yalçıner’in yıllara dayalı tecrübeleridir. Yalçıner, kitabında refleksoloji teknikleri aracılığıyla bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve metabolik hastalıklarla mücadelede sağlanabilecek katkıları bilimsel veriler eşliğinde ortaya koyuyor.

        28 yıl boyunca hem yurt içinde hem de uluslararası alanda sayısız terapi uygulaması gerçekleştiren Yalçıner, bu süreçte elde ettiği gözlemleri bilimsel verilerle harmanlayarak yeni kitabında okuyucularına sunuyor.

       Bu yönüyle eser, akademik camia için referans kaynağı olma özelliği taşırken, sağlık çalışanları ve refleksolojiye ilgi duyan bireyler için de yol gösterici bir rehber niteliği taşıyor.

AKADEMİK DİSİPLİN İLE USTALIĞIN BULUŞMASI

         Bilal Yalçıner’i farklı kılan en önemli özelliklerden biri, saha deneyimlerini akademik disiplinle bütünleştirme başarısıdır. Kaleme aldığı her eserde olduğu gibi bu kitabında da titiz bir üslup göze çarpmakta; hem alanın profesyonellerine hitap eden bilimsel derinlik hem de geniş okuyucu kitlesine ulaşan anlaşılır bir dil özenle işlenmektedir.

          Bu yaklaşım, refleksoloji gibi binlerce yıllık geçmişe sahip kadim bir terapinin, modern tıp anlayışıyla nasıl bir köprü kurabileceğini göstermektedir.

TÜRK SAĞLIK LİTERATÜRÜNE KIYMETLİ BİR KATKI

           Türkiye’de refleksoloji alanında kalıcı eserler veren az sayıda isimden biri olan Bilal Yalçıner, yeni kitabıyla yalnızca mesleki bilgi sunmuyor; aynı zamanda bir vizyon ortaya koyuyor. Bu vizyon, insanın kendisini tanıması, bedenini anlaması ve doğanın şifalı dokunuşlarıyla yeniden uyum yakalaması üzerine inşa edilmiş.

             Eser, refleksolojinin gelecekte sağlık alanında daha güçlü bir yer edinmesi için önemli bir adım olarak da değerlendirilebilir. Çünkü bağışıklık ve metabolizma gibi insan sağlığını doğrudan belirleyen sistemler üzerine yapılan bu odaklı çalışma, hem bilimsel hem de pratik açıdan kıymetli bir açılım sunuyor.

REFLEKSOLOJİ TERAPİ ALANINDAKİ 10.KİTABIM SİZLERLE..

        Refleks Akademi Refleksoloji Merkezi Kurucusu Akademisyen Bilal Yalçıner sosyal medya hesabından duygularını aktardığı mesajında”  Hayatımı verdiğim mücadelenin ve bu soluksuz serüvenin en önemli tanıklarından olan, geldiğimiz bu süreçte karşılaştığımız bir çok şeyi aşarken yaşadığımız sorunların ve bunlara neden olan şeylerin, şükürler olsun ki bir çoğunun üstesinden geldik; hayatımın en önemli şahidi/değerlerinden olan kitaplarıma bir yeni kitap daha eklendi şükürler olsun..

          Refleksoloji Terapi alanında ciddi anlamda ilerlemek isteyen, gerçekleri söylemeyen, Doğrulardan uzak insanların aksine, bizler gibi bu alanda çalışan insanlar da var diyerek yola çıktığım bu serüvende sonsuz şükürler olsun ki 10.kitabım çıktı.

           Ben bir öykü - hikâye veya macera yazarı değilim fakat okuduğunuzda bunlarında tadını rahatlıkla alabilirsiniz. 10.kitabımda önsöz yazma inceliği gösteren, çok kıymetli Sn. Doktor Öğretim Üyesi uzman Doktor Sefer Aslan beye teşekkür eder; saygılarımı sunarım.

          Ayrıca Kitabın hazırlanması hususunda hep yanımda olan, düzenleme ve kontrol aşamasında birçok noktada desteği olan çok kıymetli Sayın Sude Egem hanımefendiye çok teşekkür eder; Selam saygı ve iyi dileklerimi sunarım. Kitabı okuyacak olan Refleksoloji ilgililerine de şimdiden iyi okumalar dilerim. Selam ve sevgiler”