Malatya’da Deprem Sonrası Yaşam’a Dair? - Kayhan İNCEOĞLU

Malatya’da Deprem Sonrası Yaşam’a Dair?


        6 Şubat’ta meydana gelen deprem 11 ilde olduğu gibi Malatya’da artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını acı gerçekleri ile bizlere gösterdi.

       Deprem öncesi herkesin kendi hayalleri, dünyası ve umutları vardı.  Zengin – fakir diye ayrılan toplum bugünlerde iç içe aynı çadırda olması, ihtiyaçları için sıralarda beklenilmesini sağladı. Kendini kaf dağında sananlar gece yatıp sabah kalktıklarında maddi ve manevi olarak herkesleşti, birlik ve beraberlik acı kayıplar ile kendini hissettirdi. Eskilerin deyimi ile “Veren Allah, alan Allah” sözünün gerçekliğini bir kez daha herkese hatırlattı.

        Hayat devam ediyor etmek zorunda hep beraber en baştan memleketimiz için kenetlendik lakin şuan  bakıyoruz  belli bir kesim krizden fırsat çıkarıyor. Dün olduğu gibi bu günde negatif insanlar, fırsatçılar var fakat bu asil toplum elbet küllerinden yeniden doğacaktır.

       Malatya ve diğer depremden etkilenen şehirlerimizde canlarımızı yitirdik kalanlarımızın da açıkçası manevi yıkımları maddi yıkımlardan daha fazladır. Bir çok mecrada görüyoruz iş yerleri yıkılmış esnafların dükkanları çökmüş, ticaret bitmiş hayat durmuş, insanların evleri zarar görmüş en önemlisi canlar toprağa verilmiş haldedir. Halen barınma sorunu devam ediyor, ayakta kalan evlere korkudan girilemiyor. Malatya’nın büyük bir kesimi şehrini terk etmek zorunda kalmıştır. 

       Malatya enkaza dönmüş durumda siyasilerden sadece sahada olan Veli Ağbaba diğer siyasilerinde bu zor zamanlarda kente nasıl katkı sunacakları merak konusu sadece cadde ve sokaklarda gezme ile bu işlerin olamayacağı oldukça aşikar.

       Mücbir sebepleri ile Malatya’dan giden halkın bile kalbi memleketi ile attığı bugünlerde herkes elini değil gövdesini taşın altına koyarak şehri yeniden canlandırmalıdır. 

ZAMAN ELEŞTİRİ ZAMANI DEĞİL

       Evet; yerel yöneticilerin, siyasilerin hiç mi suçu yok eleştirmeyelim mi diyenler olacaktır ama şu zaman eleştiri zamanı değil, birlik beraberlik zamanı, kenetlenme zamanı. 

        Hepsinin çok suçu var, suçlu aramak bu süreçte yapılacak en son iştir. Yazsam eleştirsem geceler yetmez ama şu an karşımızda bir enkaz var. Bunu da ancak hep birlikte ileriyi beraber tasarımlamak var iken kısır döngü içerisinde eleştirilerle değil yapıcı katkılarla bu şehre nasıl faydalı olunur hassasiyeti ile yaklaşmalıyız. 

         Kafamızı, gücümüzü ve enerjimizi toparlanmaya yormalıyız. Devlet Millet el ele mücadelesini veriyor. Bu asil millet elbet bu doğal felaket ile de baş edecek, sürecin bir sonu olacak canımız yanarken bizlere canlarımıza uzanan hiçbir elin unutulmayacağı gibi yeri geldiğinde uzakta kalan saha dışındaki insanlarda utulmayacak. Bu ayazı kimse unutmayacak.

        Zaman oturma zamanı değil, siyasi olarak susmak yerine Malatya için Milletvekili Veli Ağbaba gibi koşuşturma zamanıdır. Geçmişten ders alma zamanı. Birilerinin kuyusunu kazma, sessiz kalma zamanı değil iyi niyetli bundan sonra bari Malatya’ya faydalı olma zamanı. 

        Biz birbirimize düşersek işte o zaman Malatya’ya en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Kısaca ihanet etmiş oluruz. Malatya’nın her alanda sıfırdan yeniden eğitimden, ekonomisine, yerleşiminden, sosyal donatılarına, makro ve mikro ölçekte büyümesine katkı sunacak çalışmalara kafa yorulması gerek. 

        Malatya şu an aklı selim düşünülmesi gereken bir konumda, şahıslara takılınılırsa burada herkes enkaz altında kalır gerçek insani anlamda topumun hangi birim ya da kuruluşunda olursak olalım insan olduğumuzu doğduğumuz büyüdüğümüz ve doyduğumuz toprakların bizlere ihtiyacının olduğunu unutmamalıyız. Malatya bundan sonra yeni döneminde kimsenin arka bahçesi olmasın, tepinme alanı olmasın. 

        Devlet millet el ele elbet bu yaralar sarılmaya devam ediyor ama Malatya şehrinin merhemi de yine Malatyalıların elindedir. Malatya Malatyalıların olsun. Vakit geç olmadan sağlam adımlar atılmalıdır.
 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI